Çocukların Programcısı


2 gün önce dış hatlarda bir uçuş için polis kontrolünden geçerken hemen arkamda xxx bekliyordu. Pasaport kontrolde polis ''oo xxx bey sizi izlerdik küçükken, xxx ile büyüdük'' dedi. xxx de ''artık çocuklarınız izler, ara verdik ama devam edecek program tekrar'' dedi. Ve polise gideceği yer hakkında bir şey sordu. Polis emin olmadığını söylediğinde ben de aynı yere gittiğim için sorusuna cevap verdim. Sonra da bekleme salonuna geçtim. Orda da bir şey öğrenmek için bana soru sordu. Televizyoncu olduğu için ben de kendisine sektörle ilgili bir şeyler sormak istedim (iletişim fakültesi bitirdiğim, bir dönem tv de çalıştığım için) ama yanına oturan bir kadın o kadar çok konuşuyordu ki fırsat bulamadım, o fırsatı yaratmak için de uğraşmadım açıkcası.

Uçağa geçtim, 1C de uçacaktım, yerime oturdum. xxx geldi, o da 1F de uçacakmış ancak yerinde başkası oturuyordu geldiğinde. Kıza ''sanırım orası 1F, yanlış oturmuşsunuz'' dedi. Kız istifini bile bozmadı. O ise hiç kızmadı bu davranışa. ''Orada mı oturmak istiyorsunuz'' dedi çantasını yerleştirdikten sonra. Kız yine aynı umursamaz tavırla ''evet'' dedi sadece. O kadar sempatik bir tavırla ''peki'' deyişi vardı ki 1D'ye otururken hayran oldum. Ben olsam; yerime oturulduğu için değil ama; hem yerime oturup hem de küstahça cevap verip, üstüne üstlük istifini bozmadığı için kafa göz dalabilirdim kıza. 

xxx ile aramızda sadece koridor vardı ve ben bu vesileyle sorumu sorabilirdim. Üstelik o çok konuşan hatunda yanımızda değildi. Tam yan dönüp soracaktım ki kabin amiri gelmez mi:s ''Ooo xxx Bey nasılsınız? Beni tanıdınız mı 14 sene önce beraber çalışmıştık? Buyrun bir şeyler ikram edeyim...''

Al işte ben yine sorumu soramadan araya birisi girdi. Bir konuşuyor, bir konuşuyor kabin amiri anlatamam. Ama bu kadar konuşmasına rağmen öyle tatlı bir kadın ki içten içe bile kızamıyor insan. En nihayetinde konuşmaları bitti. xxx'e dönüp ''siz az önce bana sorular sordunuz, ben de size bir kaç şey sorayım da ödeşelim'' dedim. Gülerek ''tabii ki'' dedi. Ben başladım ''iletişim mezunuyum, master yapıyorum, bi dönem televizyonda çalıştım, program sundum, kurguda staj ve muhabirlik yaptım, ancak televizyonda çalışmak, tutunmak çok zor - yorucu. Buna rağmen ben televizyonda devam etmek istiyorum. Bu camiadan birisi olarak bana ne önerebilirsiniz'' dedim. Okuduğum ve mezun olduğum okulları, stajda kimin yanında olduğumu sordu ve sonra bu sektörde çok büyük yığılma var haklısın ama seni yönlendirebilirdim dedi. Yine bir program yapımcısı ve sunucusundan bahsedip ''tanıyorsundur sanırım, o kuzenim olur benim, yeni bir ekip kuruyorlar, senin için bir şeyler yapabilirim'' ayrıca '' xxx sitesine gir bir bak orası da benim sitem ve çocuk programı projemiz var incelersin sonra yine konuşuruz, telefonumu vereyim sana, ararsın'' dedi.

Ayy körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz hesabı ağzım kulaklarımda. ''İsteğin ne peki, ne yapmak istiyorsun'' dedi. Ben de ''ekran önü istemiyorum, isteğim yapım - yönetim aşamasında ilerlemek, onun içinde çevre şart'' dedim. O sıra da kabin amiri geldi ve ''ben xxx'le 20 yaşındayken program yaptım, sonra çok zor bir sektör olduğu için ve yaşımın küçüklüğü nedeniyle bıraktım hostesliğe devam ettim, sen çok tatlı bir kızsın ve ben yapamadım ama sana öneririm'' dedi. xxx'de ekran arkası istemen çok güzel bir asistanlık ayarlanabilir, ancak fiziki ayrıcalıklarını ekran içinde kullanabilirsin'' dedi. Sonrasında annemin hastalığından, xxx'in çocuğundan, kabin amirinin hayatındaki bazı şeylerden muhabbet edildi. Bu kadar sıcak bir yaklaşım beklemiyordum açıkcası.

Hani böyle anlatınca ''aa herife bak hemen kıza telefonunu vermiş, niye bu kadar sıcak davrandı ki'' diye düşünebilirsiniz. Fakat bahsettiğim kişi o kadar tatlı bir insan ki, kimden bahsettiğimi anlasanız kesinlikle bu önyargıya düşmezsiniz. O nedenle bu dipnotu geçmekte fayda var diye düşündüm. Üstelik sadece benimle yapmadı bu sıcak konuşmaları. Bekleme salonunda çocuklarla ilgilendi, bagaj beklerken yanına gelenlerle muhabbet etti, adeta gülücük saçtı etrafa.

Kendisine bagajları alırken ''o kadar tanınmanıza ve ekranda olmanıza rağmen hiç ukala değilsiniz ve sanırım çocuk programları yapmanızında etkisiyle bu kadar çok seviliyorsunuz'' dedim. O da ''hem onların etkisi, hem de hayatımda kendime kötülük getirecek hiç bir yaklaşım ve davranışta bulunmadım, düzgün bir hayat yaşadım'' dedi. Bir kez daha takdir ettim ve yanından ayrılırken ''İstanbul'a geldiğimde arayacağım'' deyip, kendisinin de burada birşeye ihtiyacı olursa arayabileceğini söyleyip, tokalaşarak yanından ayrıldım. İçimdeki mutluluk ise tarifsizdi. Çocukluğumda tv den izleyip, sürekli programını aramaya çalışıp, bir türlü düşüremediğim xxx, yine çocukluğumda hissettiğim sıcaklıkta bir xxx'di. Televizyon karşısında değişen, normal hayatta canavara dönüşen bir xxx değil...

4 lafebesi:

Tospaha dedi ki...

aklıma ilk gelen 'Tolga Abi' oldu=)

6/7/10 3:42 ÖÖ
vintage conversationalist dedi ki...

:)))

6/7/10 11:23 ÖÖ
Adsız dedi ki...

hugoo abi :)

8/7/10 5:41 ÖÖ
vintage conversationalist dedi ki...

:))) bi insan yaptığı işle ancak bu kadar bütünleşebilir herkesin aklına aynı isim geliyor:)

8/7/10 1:10 ÖS

Yorum Gönder